Yalanlarla yıkarken Dünya nın yüzünü kiri ellerimizde kalıyor. Hafızayı zorluyoruz bir önce ki söylediğimizi hatırlamak için, söz yalan olduğundan unutuluyor ama, ruhlarda derin izler kalıyor.
Sızlanıyoruz sonra kime inanmalı diye.
İyilik kılığına bürüdüğümüz kötü kalplerimiz pas tutmuş demirler gibi oluyor. Oysa rol yapmak, gerçeği yaşatmaktan daha zor. Madem iyi olmanın en güzeli olduğunu biliyoruz ve bunu rol yapıyoruz neden gerçekten iyi olamıyoruz ki.
Çıkarlar duyguları harcayacak kadar neden başını alıp gidiyor.
Bir çiçeği saran örümcek ağları gibi, kalplerimizi nasılda ele geçirmiş menfaatin uzun tırnaklı elleri.
Güler yüzü ikram etmek, tatlı dille okşayabilmek kalpleri neden bu kadar zorlaştı ki.
Oysa huzura giden bütün yollar iyi niyetlerden geçiyorken, biz neden kapatırız yollarımızı sonunda acıdan başka bir şey yaşayamazken.
Neden basarız ki çiçeklerimizin üzerlerine, sonra neden yakınırız Dünya kapkara diye.
Neyse ki "umut" denen bir şifa var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder